26 Haziran 2012 Salı

Hz. ÖMER B. HATTAB (r.a)

Hz. Peygamber'in Sallallahu Aleyhi ve Ssellem'den Sonra Hayran Kaldığım
Hz. ÖMER B. HATTAB (r.a) Hayatı Oldu Bende...Hz Ömerin Öldüğünü Bir Kurdun Kuzuyu Öldürdüğünde Anlaşılmıştır..!


25 Haziran 2012 Pazartesi

Benim aşkım sensin inan artık ne olur

Yaralandığımı görmüyor musun
Düşmanız gibi davranıyorsun
Bir yanlışım kaç doğrumu götürüyor
Gururun arkasına saklanıyorsun
Ardına kadar açık gönülden sevene bu gönül
Bize bir adım gelene biz koşarız bir ömür
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur
Yaralandığımı görmüyor musun
Düşmanız gibi davranıyorsun
Bir yanlışım kaç doğrumu götürüyor
Gururun arkasına saklanıyorsun
Ardına kadar açık gönülden sevene bu gönül
Bize bir adım gelene biz koşarız bir ömür
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur
Ardına kadar açık gönülden sevene bu gönül
Bize bir adım gelene biz koşarız bir ömür
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur
Bir anlık öfkeyle karar verme ne olur
Hatasız kul olmaz bi hata ettim kabul
Sana imkansız bir şey vadettim mi söyle
Benim aşkım sensin inan artık ne olur

VE İKİ HADİS-İ ŞERİF YÜREĞİMİZE SU SERPER

KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR..
Sevginin bazı belirtileri vardır. Peygamber’i (sas) sevmenin belirtilerini üzerimizde taşımak istemez miyiz, tabii ki isteriz. İşte onlardan birkaçı... 
Bir gün sahabelerden biri Hz. Peygamber’e şöyle diyor: ‘Ey Allah’ın Resulü Seni o kadar çok seviyorum ki hep yanında kalmak istiyorum, eve gidince Seni özlüyorum ve Sana geliyorum. Düşündüm ki yarın ben de öleceğim Sen de, ben cennete girsem bile Sana nasıl ulaşabileceğim, Sen nebilerle beraber yüksek makamlarda olacaksın, orada Seni görmemek yanında olamamak, endişesi beni çok düşündürüyor ve çok üzüyor.’ 

Resulullah, ona o an herhangi bir şey söyleyemiyor, daha sonra şu ayet iniyor: ‘Kim Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıddıklar, şehitler ve iyilerle birliktedir. Bunlar ne güzel arkadaştır!’ (Nisa, 69) 

Bu ayetin inmesinden sonra Allah’ın Resulü o sahabeye, yukarıdaki hadiste ifade edilen, ‘Kişi sevdiğiyle beraberdir’ müjdesini veriyor. Ebu Hureyre diyor ki: ‘Hiçbir şey bu hadis kadar sahabeleri mutlu etmemişti’.

Başka bir gün başka bir sahabe, ‘Ey Allah Resulü kıyamet ne zaman kopacak?’ diye bir soru soruyor, bunun üzerine Resulullah da ona, ‘Sen kıyamete ne hazırladın? diye sorar. Sahabe, ‘VAllahi, Allah ve Resulü’nü sevmekten başka hiçbir şeyim yok.’ şeklinde cevap verir ve Allah Resulü de ona ‘Öyleyse sen sevdiğinle beraber olacaksın.’ buyuruyor. 

Bu hadisle anlaşılıyor ki, insan dünyada ciddi manada kimi severse ahirette de onunla beraber olur. Burada sevdiğimiz kişi ve kişileri seçerken dikkatli davranmamıza yönelik ciddi bir mesaj var. Allah dostu kişilerle Allah düşmanı kişileri sevmenin neye mal olacağını iyi düşünmek lazım.

   
| Hz.Muhammed(s.a.v) |



Hadis No : 3325
Ravi: Mikdam İbnu Madikerib
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz  (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin."

Kaynak: Ebu Davud, Edeb 122, (5124); Tirmizi, Zühd 54, (2393)

NEBİLER NEBİSİ YETİMLER YETİMİ,RESULULLAH HZ.MUHAMMED S.A.V SÜNNET'İ VE SÖZLERİ...


Hz. Muhammed s.a.v Sünnetleri 178 tane

Sünnetin fazileti
Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet etmiştir:
" ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" .
Şöyle buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir. Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı olmadığı sapık bir bid'at ortaya koyarsa ona da bu bid'atla amel edenlerin ecri verilir, bid'ati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. " (Tirmizi, İbn-i Mace).Kaynakwh:

100 şehit Sevabi...
İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).

SÜNNETLER
Hz. Muhammed s.a.v Sünnetleri
Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri başka sunnetler daha
"1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah'a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: "" Ameller her pazartesi ve perşembe Allah'a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah'a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için ""bunları geri bırakın"" der."
"2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: "" Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım."
3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.
4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.
5- ) Ahlakı Kur'an'dı.
6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.
7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.
"8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve "" Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. "" buyurdu."
9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.
10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.
11- ) İçinde su içilen bir cam kasesi vardı.
12- ) Sukunu uzun, gülmesi azdı.
"13- ) Hİzmetçiye söyledikleri sözlerden biri de "" Bir ihtiyacın var mı? "" idi."
14- ) Eza veren kötü huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sözünü de kabul etmezdi.
15- ) Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.
16- ) Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yürüyemezdi.
17- ) Gece ağzına misvak sürmeden kalmazdı.
18- ) Gusulden sonra abdest almazdı.
19- ) Tebbessüm etmeden kesinlikle konuşmazdı.
20- ) Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye çıkmazdı.
21- ) Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.
22- ) Üçten sonra sözü tekrar etmezdi.
23- ) Gece veya gündüz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.
24- ) İkram edilen kokuyu geri çevirmezdi.
25- ) Biad esnasında kadınların elini tutmazdı.
26- ) Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.
27- ) Gülüşü tebessümlerden ibaretti.
28- ) Hastayı ancak üç günden sonra ziyaret ederdi.
29- ) Şu beş şeyi hiçbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, sürme kabı, tarak, misvak ve ustura.
30- ) Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkça karanlık evde oturmazdı.
"31- ) Bir yerden kalkarken mutlaka "" Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke"" der ve şöyle buyururdu: "" Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden günahları bağışlanır."""
32- ) Hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.
33- ) Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.
34- ) Ne yemek ne de başka bir şey O'nu akşam namazından alıkoyamazdı.
35- ) Dişlerini temizlemeden uyumazdı.
36- ) Daima misvağı başucunda bulunurdu, öylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırçalardı.
37- ) Kahkaha ile gülmezdi.
38- ) Yemeğe suya üfürmezdi. Kabın içinde nefes almazdı.
39- ) Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı. ( Buhari )
40- ) Bir vali tayin ettiği zaman ona sarığı kendi eliyle sarıp giyindirirdi. Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.
41- ) Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.
42- ) Yanına çocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, güzel karşılar ve onalara dua ederdi.
43- ) Hurmayı yer ve çekirdeğini tabağa atardı.
"44- ) Buğday ekmeği ile hurma yerdi v "" Bunlar pek hoştur. "" derdi. ( Tayalisi )"
45- ) Üzümü ağzına teker teker koyarak yerdi. ( Taberani )
46- ) Hediye edileni yerdi, sadakayı yemezdi. ( İbn-i Said )
47- ) Üç parmak ile yerdi, onları silmeden iyice yıkardı.
48- ) Hanımlarından biri yatıp uyumak istedikleri zaman ona 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahuekber demesini emrederdi. ( Mendi )
49- ) İnsanları birbirine bağlamak ve sevindirmek için hediyeleşmelerini emrederdi. ( İbn-i Asakiri )
50- ) Güneş tutulduğu zaman kılınan küsuf namazında köle azad edilmesini emrederdi.
51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.
52- ) İnsana ait 7 şeyin gömülmesini emrederdi: Saç, kan, tırnak, diş, pıhtılaşmış kan, perde, hayız kanı. ( Hakim )
53- ) Oruçlu iken iftar edeceği zaman ilkin su ile başalardı. Suyu iki veya üç defada nefes alarak içerdi yani bir defada içmezdi.
54- ) Yüzüğünü sağ eline takardı. ( Müslim )
55- ) Yüzüğünü sol eline takardı. ( Buhari )
56- ) Yüzüğünü sağ aline takardı sonra sola değiştirirdi. ( İbn-i Asakir, Aişe (r.a. )
57- ) Cinlerden ve nazar değmesinden Rabbine sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn nazil olunca onları okumaya başladı. Diğer duaları terk etti. Ani ölümden Allah'a sığınırdı, ölümden önce hastalanmasını isterdi. ( Taberani )
58- ) Her namazdan sonra abdest alırdı. ( Buhari )
59- ) Kurfuaz şeklinde ( Dizlerini karnına birleştirerek ) otururdu.
60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.
61- ) Bütün vakitlerde Allah'ı (c.c.) zikrederdi.
62- ) Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü. ( Beyhaki )
63- ) Enine doğru misvak kullanırdı.
64- ) Sabah namazının sünnetini kıldığı zaman sağ ayağının üzerine yatardı.
"65- ) Aksırınca "" Elhamdülillah"" derdi. Bunu işiten "" Barekallah"" derdi. Tekrar Efendimiz: "" Yehdina ve Yehdikümullah"" derdi."
66- ) Aksırdığı zaman elini ya da elbisesini ağzına koyardı, sesini alçaltırdı.
67- ) Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi.
68- ) Öğleden önce dört rekatı kaçırdıkları zaman onu farzı müteakiben iki rekattan sonra kılardı.
69- ) Arkadaşlarından birini üç gün görmediği zaman onu sorarlardı. Eğer gaib ( kayıp )ise ona dua ederlerdi.
70- ) Dualarının daha şümüllü olanını severdi, diğerlerini terkederdi. ( Taberani )
71- ) Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( İbn-i Said )
72- ) Bahçelerde namaz kılamaktan hoşlanırdı. ( Tirmizi )
"73- ) Duasına "" Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab "" ile başlardo."
74- ) Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )
75- ) Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. ( Ebu Nuaym )
76- ) Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı.
77- ) Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. ( Taberani )
"78- ) Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi. "" Elhamdülillahi Rabbil Alemin"" der, sonra durur "" Errahmanirrahim"" der ve yine dururdu."
79- ) Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi.
80- ) Namazda esnemekten hoşlanmazdı.
"81- ) Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu: "" Soğuk yiyin çünkü bereketlidir. Dikkat edin sıcak yemekte bereket yoktur. "" ( Ebu Nuaym )"
82- ) Nübüvvet mührünün görülmesinden hoşlanmazdı.
83- ) Çok sorulmaktan hoşlanmazdı ve bunu ayıplardı. Ama Hz. Ebubekir (r.a) sorduğunda cevap verirdi ve bundan hoşlanırdı. ( Taberani )
84- ) Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.
85- ) Yürüyüşünden aciz ve tembek olmadığı anlaşılırdı.
86- ) Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri uyuyup kalbi uyumadığı için sonra klakıp abdest almaya ihtiyaç duymadan namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )
"87- ) Son sözü şu olomuştur: "" Namazı sakın terk etmeyin. Namazı sakın terk etmeyin, elleriniz altında bulunanlar hakkında Allah (c.c )'tan korkun, adaletle muamele edin. ( Ebu Davut ) "
Günlük Hayatta Sünneti Seniyye
1. Hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak.
2. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.
3. Yemeğe besmele ile başlamak, Allah’ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek, sonunda da hamd etmek.
4. Yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.
5. Yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. İhtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.
6. Yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.
7. Acıkmadıkça yememek, tam doymadan yemeği bırakmak.
8. Tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.
9. Sofrada sağ dizi dikip, sol dizi yere yatırmak.
10. Saf ipek ve saf altın ümmet-i Muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.
11. Selamı yaymak. Selam, kelamdan önce gelir.
12. Eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.
13. Selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunmak.
14. Musafaha ile birlikte, hürmet, samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. Süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.
15. Musafahada önce eli uzatan çekmelidir. Biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.
16. İlmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür, beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir, gerekirse eli de öpülebilir. Yeter ki fitneye sebep olmasın.
17. Hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.
18. Az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak.
19. Çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak.
20. Tane tane, orta bir ses tonuyla konuşmak. Çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.
21. Konuşmaya Allah’ın adıyla başlamak ve Allah’ın adıyla bitirmek.
22. Nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. Bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde, Allah ve din hakkı için öfkelenmek.
23. Doğru sözle şaka ve mizah yapmak.
24. Boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.
25. Uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak, sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.
26. Yüzükoyun yatmamak.
27. Yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak, bunu üç defa tekrarlamak.
28. Beyaz giymek.
29. Mest giymek.
30. Ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak, çıkarırken de önce soldan çıkarmak.
31. Takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.
32. Soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.
33. Üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.
34. Misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. Misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.
35. Aksırınca sesi az yükseltip, “Elhamdülillah” demek. Böyle diyene de “Yerhamükellah” demek. Bize dediklerinde “Yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. Bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. Üç defadan fazla aksıran olursa, nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.
36. Esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. Ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. Namazda iken esneme gelirse, ayakta ise sağ elin, diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.
37. Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.
38. Kapıyı üç defa vurmak, cevap verilmezse geri dönüp gitmek. “Kim o?” diye sorulduğunda, “Benim.” dememek, kendimizi açık bir şekilde tanıtmak, maksadımızı belirtmek. Kapının tam karşısında durup içeriyi gözleme durumunda bulunmamak. Biraz kenarda durarak, ailedeki mahremiyeti görmekten içtinap etmek.
39. Ayakta bevletmemek. Tuvalette idrar saçıntısından, korunmak. Hadiste kabir azabının çoğunun idrar saçıntısından ileri geldiği bildirilmiştir. Tuvalete ihtiyaç için oturduğu vakit ön ve arkanın kıbleye karşı dönük olmaması gerekir.40. Banyo yapılan yere bevletmemek. Çünkü vesvesenin çoğu bundandır.
41. İnsanların istifade ettiği gölgeliklere, yol ve yol kenarlarına, çeşme ve pınarlara bevletmemek, pisletmemek ve de tükürmemek. Hadiste, bunu yapanların lanetlenmesinden korkulacağı bildirilmiştir.
42. Kasık ve koltuk altı temizliğine titizlik göstermek. Buralardan ayrılan parçalar temizken ayrılmasına da dikkat etmeli ve cünüp iken buraları tıraş etmemelidir. Bu tür temizlik caiz olsa da sünnete uygun değildir.
43. Büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı, peştamal kullanılmalı.
44. Mümkünse her abdest alışta misvak (fırça) kullanmak.
Diyanet İşleri Başkanlığının neşrettiği misvak hadisi tercümesinde şöyle bir hüküm mevcuttur: “Misvaktan kasıt dişlerin temizlenmesi, ağız içindeki kötü kokunun giderilmesi ve mikropların yok edilmesidir. Bunu temin eden Erek ağacından başka fırçalar da varsa, o da misvak yerini tutar.”
45. Emin ve muttaki insanlarla istişare etmek, neticedeki karara tevekkülle uymak.
46. Cömertlik. “Cömert Allah’a yakın, cimri ise Allah’a uzaktır. Cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. Kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”
47. Çok tefekkür etmek. “Tefekkür gafleti izale eder. Ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. Eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”
48. Borçlanmalarda durumu yazıyla veya bir şahitle tevsik etmek. Böyle bir tedbir asla itimatsızlık sayılmaz. Anlaşmalarda değişik tevil ve tefsirlere yol açacak boşluklar bırakılmamalıdır. Durumu net olarak tespit etmek lazımdır.
49. Bir yakını vefat eden Müslüman kardeşini teselli ederek taziyede bulunmak. “Allah merhuma rahmet etsin.” şeklinde dua yapılır. Taziye ziyareti vasati üç gün içinde yapılır. Üç günden sonraki ziyaretlerde vefatı hatırlatıp hüznü deşmek uygun olmaz. Evinden cenaze çıkan kimseler üzüntüden dolayı yemek hazırlayıp sofra kuramazlar. Bunun için vefalı komşular bir müddet bu eve yemek getirirler. Böylece hüzünlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. Cenaze sahibi üç gün kendisine kolayca erişilebilecek bir ortam hazırlar ve böylece kardeşlerinin taziyede bulunabilmelerine imkan tanınmış olur
50. Ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.
51. Mevtanın ardından yüksek sesle ve çırpınarak, saç baş yolarak ağlamamak. Böyle yapmak kadere itiraz ve Cenabı Hakkın takdirini itham etmek olur. Ayrıca bu mevtaya iyilik değil azaba vesile olur.
52. Sekerat halindeki hastalara “La ilahe illallah, Muhammedün rasulullah.” şeklinde telkinde bulunmak. Hastanın dudaklarını temiz ve ıslak bir bezle sulandırıp kurumamasını sağlamak. Ölüm vaki olup son nefes verilince, okumalar durdurulur ve cenazenin uzağında devam edilebilir. Çenesinin açık kalmaması için mendil ve benzeri şeylerle başa bağlanır. Gözleri açık ise kapatılır.
53. Kabirleri ziyaret etmek. Gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. Kabristanın kapısına yaklaşınca, kabir halkına gizlice selam verilir. “Ey kabir sakinleri, esselamu aleyküm. Sizler bizden önce geldiniz, bizler de sizleri takip edeceğiz. Size Allah’tan af ve mağfiret dileriz.” Şeklinde selam ifade edilebilir. Sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. Yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. Kur’an ve dualar okunabilir. Ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. Şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa, merhuma sevap hediye edilerek, geçilebilir. Mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz, bilakis çiçekler ekilir. Kurumuş otlar ayıklanır.
54. Hasta akraba, dost ve arkadaşları ziyaret etmek. Onlara teselli ve ümit vermek. Ziyareti uzun tutmamak. Hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.
55. Sıla-i rahimde bulunmak. “Akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise Allah’ın rahmeti inmez.”
56. Zemzem suyunu hürmeten ayakta ve kıbleye karşı dönerek içmek.
57. Anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.
Peygamber Efendimizin Unutulan Sünnetleri
Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları)
Hutbenin arapça okunması
Sakalın dudaktan itibaren bir tutam olması
Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması
Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması (oda,taksi,dükkanv.s. )
Namazları başı açık kılmamak
Abdestte ayakları üç defa yıkamak
Pantolonu katlayıp koymak
Pantolonu oturarak giymek
Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek
Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için iskatın yapılması için vasiyet etmesi
İstişare etmek
Sakal ve bıyık bırakmak
Çevreyi temizlemek
Çıplak ayakla namaz kılmamak
Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek
Suyu üç yudumda ve oturarak içmek
Kabeye dönerek başında besmele sonunda hamd ederek başı kapalı olarak içmek
Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak
Kabristandan geçerken selam vermek ve onbir İhlas okumak
Ölüye definden sonra telkin vermek
İslam nikahı kıymak
Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlamak
Tırnağını Cuma günü kesmek
Yatarken sağ tarafına yatmak
Abdestli yatmak
Yemeğe tuz ile başlamak
Sofrada sirke bulundurmak
Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek
Uşur vermek (Farz)

H.Z Muhammed S.A.V in Sözleri



İman iki eşit parçadır. Yarısı sabır, yarısı şükürdür.

Hz. Muhammed

Kuran yedi nüans üzerine indirildi. Onun hiçbir harfi yoktur ki, bir hiç zahir, bir de batın mana taşımasın. Ebu Talip’in oğlu Ali’de bu zahir ve batına ait ilim mevcuttur.

Hz. Muhammed

Sonradan özür dilemeyi gerektiren şeyleri yapmaktan kaçınınız.

Hz. Muhammed

Haset, ateş nasıl odunu yer yutarsa iyilikleri yer yutar, mahveder.

Hz. Muhammed

Mazlumun bedduasından sakınınız. O dua ile Allah arasında perde yoktur.

Hz. Muhammed

Dostlukta da düşmanlıkta da aşırıya kaçmayın.

Hz. Muhammed

Bir gün birisiyle dost olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın.

Hz. Muhammed

İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz.

Hz. Muhammed

İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olanıdır.

Hz. Muhammed

İnsan dilinin altında gizlidir.

Hz. Muhammed

Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. O zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın.

Hz. Muhammed

Kabrimi ziyareti bayrama çevirmeyin.

Hz. Muhammed

Münafıklığın alameti üçtür : Konuştuğu zaman yalan söyler, vaat ettiği zaman sözünde durmaz, emanete hıyanet eder.

Hz. Muhammed

Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.

Hz. Muhammed

Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez.

Hz. Muhammed

Evlat kokusu cennet kokusudur.

Hz. Muhammed

Utanmak güzeldir ama kadınlarda olursa daha da güzel olur.

Hz. Muhammed

Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir.

Hz. Muhammed

Sakıvermeyen kendisine verdiğin kıymeti sana nle arkadaş olma.

Hz. Muhammed

Babalarınıza iyilik edin ki, oğullarınız da size iyilik etsin.

Hz. Muhammed

Siz kendiniz namuslu olun ki, kadınlarınız da namuslu olsunlar.

Hz. Muhammed

Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi “yapmam” dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.

Hz. Muhammed

Zengin, çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir.

Hz. Muhammed

Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi miras bırakamaz.

Hz. Muhammed

Cahiller cesur olurlar.

Hz. Muhammed

İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun.

Hz. Muhammed

Sana emanet edilen şeyi iyi sakla, birinin hıyanetine uğradığın zaman hoş gör ve hıyanete hıyanetlikle karşılık verme.

Hz. Muhammed

En büyük düşmanın, iki kaburga kemiğinin arasında olan düşmandır.

Hz. Muhammed

Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır.

Hz. Muhammed

Bir anlık tefekkür, bin yıl ibadetten hayırlıdır.

Hz. Muhammed

Şeref, edep iledir. Soy ile değildir.

Hz. Muhammed 
Allah Aşkına Sabret..


Yanlız Olduğunu Söylüyorsun Uyumak İstiyorsun ne sen Yanlızsın Nede Ben..La Tahzen İnnallahe Meana Üzülme Allah Bizimledir ve La Tahzen İnnallahe Meassabirin. Üzülme Allah sabır Edenlerle Beraberdir) 


OKU/İKRA


Allah, kuluna yetmez mi?
( Zümer Suresi 36. Ayet )

Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter
(Tevbe Suresi 129. Ayet )

Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır.
(Nisa Suresi 25. Ayet )

iyi bilin ki Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır.
(Bakara Suresi 214. Ayet )

Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir
( Al-i İmran Suresi 173. Ayet )

Bir Birİmiz İçin Hayırlıysak Kaderimiz Rabbimiz Tarafından Yazılmışsa Biz Şüphesiz Bir Araya gelecez Yeniden..

24 Haziran 2012 Pazar

BAZEN KENDİ KENDİNE YAZARSIN SADECE..

Sen babasızlığın ne demek olduğunu bilirmisin baba
Peki baba
Sen bir bayram sabahı herkes babasının elini öperken
Bir kenara çekilip öylesine ağladın mı saatlerce
Yani sen sen babasızlığın ne demek olduğunu bilirmisin baba


Gittiğin günü daha dünmüş gibi hatırlıyorum
Üzerinden tam 15 yıl geçmesine rağmen
O gece evimizde olup bitenlere bir anlam verememiştim
Tıpkı senin odanın ortasındaki yer yatağında yatmana bir anlam veremediğim gibi
Baban öldü diyenlere
Hayır o ölemez o uyuyor baksanıza !
Az sonra kalkıp yastığın altındaki gofretimi çıkarıp verecek diyordum
Ve gofretimi vermeni bekliyordum baba
Ama bu bir türlü olmadı


Annem senin atta gittiğini söylerdi
Bende her akşam pencerede senin eve dönmeni beklerdim
Yazlar geçti, kışlar geçti, mevsimler, aylar, yıllar geçti ama sen bir türlü dönmedin baba
Derken bir gün mahalleden arkadaşım ahmedin babasıda senin gibi atta gitti
Ve oda senin gibi dönmedi
Yada dönmeyecek
İşte o zaman anladım ölümün gerçek olduğunu
ve anladım artık senin bir daha geriye dönmeyeceğini


Ama böyle olmamalıydı baba
Yapacak o kadar çok şeyimiz vardı ki
Ne bileyim sen kaleye geçecektin
Sonra ben sana bir şut atacaktım ve sen masuzcuktan yiyecektin o golü
Sonra sonra baba uçurtma yarışması yapacaktık
En yüksekte seninki olduğu halde hep ben birinci olacaktım
Sonra ben bir kıza aşık olacaktım ve gelip sana söyleyecektim
Yani şimdi senin yüzünde bir bez parçasının olması demek
Yani bir bez parçasının olması demek hiç gülemeyeceğin anlamın mı geliyor baba
Bir daha göremeyecek miyim seni
Koçum, evladım demeyecek misin bana
Anlamı bumudur bunun
Daha sana doymadım, doyamadım ki
Hadi lütfen aç gözlerini
Hiç olmasa bir tanecik gözünü aç
Aç ne olur yalvarıyorum sana baba
İnan seni çok özledim
Sen toprağa verilirken yanına bile götürmediler beni
Üzerine toprak attırtmadılar
Küçük küçük avuçlarımla toprakladım seni
İçimden dualar ettim
Yani şimdi senin yüzünde bir bez parçasının olması demek
Bundan sonra hiçbir zaman hayatımda olamayacağın anlamına mı geliyor
Yani göremeyeceğim değil mi
Yani saramayacağım değil mi
Bunu bana yapamazsın
Bu benim hakkım değil baba
Ve ben seni çok özledim
Çok özledim


Gün yavaş yavaş kararıyordu
İçimde binlerce sayfanın eridiği bir günde seni düşüneyim istedim
Ve ben sensiz olan bir günde
Kıraaaaaa yitiren bir savaşçı gibi ortalıklarda bar bar dolaşıyorum
Sağ yanım yada sol yanım belli bile değil
Bir odanın içine gizlenmişim
Ağzımı dayamışım anahtar deliğine
Ve anahtar deliğinden hava almaya gayret ediyorum
İçime çekiyorum seni
Odanın nefesini içime çekiyorum
Senden kalan hasreti bırakmak adına yapıyorum bunu
Vuruyorum başımı duvarlara
Sen gittikten sonra olmaması gereken o kadar çok şey oldu ki
İnan ben hala sensizliği yaşıyorum
Hala sensizliği yaşıyorum.